|
Catégorie |
Anglais |
Turc |
|
| General |
|
| 1 |
General |
in other words adv.
|
yani |
|
I feel that we too should search for our wits, in other words our minds, the wisdom that humanity has lost.
Bizim de aklımızı, yani insanlığın kaybettiği bilgeliği aramamız gerektiğini düşünüyorum.
More Sentences
|
| Phrases |
|
| 2 |
Phrases |
in other words expr.
|
başka bir deyişle |
|
We must deal with this in a mature fashion; in other words, act independently and responsibly.
Bu konuyu olgun bir şekilde ele almalıyız; başka bir deyişle bağımsız ve sorumlu bir şekilde hareket etmeliyiz.
More Sentences
|
| 3 |
Phrases |
in other words expr.
|
başka bir ifadeyle |
|
In other words, she became a good wife.
Başka bir ifadeyle, iyi bir eş oldu.
More Sentences
|
| 4 |
Phrases |
in other words expr.
|
bir başka deyişle |
|
In other words, he betrayed us.
Bir başka deyişle, o bize ihanet etti.
More Sentences
|
| 5 |
Phrases |
in other words expr.
|
diğer bir deyişle |
|
Secondly, the change of Interior Minister, in other words, the Minister responsible for security.
İkincisi İçişleri Bakanı'nın, diğer bir deyişle güvenlikten sorumlu Bakanın değişmesi.
More Sentences
|
| 6 |
Phrases |
in other words expr.
|
yani |
|
I feel that we too should search for our wits, in other words our minds, the wisdom that humanity has lost.
Bizim de aklımızı, yani insanlığın kaybettiği bilgeliği aramamız gerektiğini düşünüyorum.
More Sentences
|
| 7 |
Phrases |
in other words expr.
|
bir başka ifadeyle |
|
| 8 |
Phrases |
in other words expr.
|
bir başka anlatımla |
|
| 9 |
Phrases |
in other words expr.
|
demek |
|
| 10 |
Phrases |
in other words expr.
|
diğer bir ifadeyle |
|
